Günlerden bir gün Gamze okula gitmek için erkenden neşeyle uyanmış ve kalkar kalkmaz şarkı söylemeye başlamıştı:
Erken yatarım ,
Erken kalkarımmm,
Bir yumurtayı sütle çırparımmmmm,
Kızarmış ekmek, birazda peynir amannnn efendim ne güzel yenirrrr,
Çantama kitap kalem alıncaaaa,
Haydi okula tıpışta tıpış,
Okulun yolu taşlarla dolu,
Birazda yokuş yap beni bir kuşşşşş
Şarkısını bitirip hemen dişlerini fırçalayıp kıyafetlerini giymeye başladı. Ve annesinin hazırlamış olduğu kahvaltıyı yapıp okula gitmek için servisine binip yola koyulmuştu. Başını cama yaslayıp, içinde kelebekler uçuştuğunu hissetti veeee birden kendisini bir filin üstünde buluverdi. Ne oluyor acaba diye düşünürken güneşin dik gelen ışıkları altında sıcakladığını hissetti ve elini alnına götürdü terler buklelerinden aşağı şıpır şıpır dökülüyordu. Gözlerini kısarak karşıya düzlüğe baktı ve aslan ailesini gördü…. Aslan kral, yelelerini bir sağa bir sola savuruyordu keskin dişlerini göstererek ailesini korumaya almıştı sanki.
Fil ağır ağır ilerlerken su birikintisinin yanında duruverdi havanın çok sıcak olduğunu tekrardan hissederken , Filinde yorulup susamış olduğunu düşündü.Dikkatlice pofuduk filinin hortumuna suyu alışını izledi ve birden suyu yukarıya püskürtmesiyle serinlediğini hissetti.
-‘’Benim pofuduk filim sıcakladığımı hissettin demek ki ‘’ deyip filini sevip hareket etmeye başladılar.Ağaçların yanıbaşında upppppp uzunnnn üzerinde koyu kahve benekleri olan zürafaaa ailesini gördü.
-‘’Boyunları ne kadarda uzunnnn’’ dedi.
Ve ağaçtan yaprak yemelerini seyretti.Anne zürafa ağaç yapraklarını kopartıp yavrusuna verip onu beslemeye çalışıyordu. Ne kadar sevimli hayvanlar diye düşündü, sevimli mi sevimlilerdi…
Pofuduk fili tekrardan hareket etmeye başlamıştı. Etrafta tanımadığı bir sürü hayvan vardı. Uçan kocaman kanatları olan siyah kuş, üzerinde benekler olan ve çok hızlı koşan kedi , renk değiştiren kertenkele, dikey siyah beyaz çizgileri olan zebra ailesi ve daha bir sürü ismini bilmediği hayvan.
Hepsi birbirinden güzel ve farklı özelliklere sahiplerdi.Pofuduk filinin isminin söylediğini duyar gibiydi…
-‘’Gamzeeeeee, Gamzeeeeeee’’
Şaşırmış halde kulağına gelen sesi hala duyuyordu…
-‘’Gamzeee ,Gamzeeeeee’’
Şaşkın şaşkın pofuduk filinin ona seslenmiş olduğunu düşünüp kulağına eğildi veee birden gözlerini yavaş yavaş açmaya başladı. Gözlerini kamaştıran güneş ona gülümsüyor gibiydi. Uyuya kalmıştı, her şeyin rüya olduğunu anladığında biraz üzülmüş olsada rüyasının ne kadar gerçekçi olduğunu anımsadı ve oda gülümsedi. Servisinden inip yavaş adımlarla sınıfına gitmek için okuluna doğru ilerledi. Ve hikayemiz burada bitti.